Etiketler

30 Mayıs 2015 Cumartesi

Evde sucuk yapmanın püf noktaları

Kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi sucuğu kısa bir sürede evde hazırlayabilirsiniz.



Malzemeler

1 kilo kıyma

4 tatlı kaşığı kimyon

3 tatlı kaşığı tuz

3 tatlı kaşığı toz biber

1 tatlı kaşığı karabiber

Sarmısak

Kıyma,baharat,sarmısak ve tuzları bir kaba koyup karıştıralım.Robottan geçirelim.Bir gece buzdolabında bekletelim.Ertesi gün robottan tekrar geçirelim. Kullanacağınız kadarını poşetleyip,derin dondurucuda bekletin.Ya da hazırladığınız sucuğu bağırsağa doldurup öyle de kullanabilirsiniz.

28 Mayıs 2015 Perşembe

Bebeği memeden ayırma süreci nasıl olmalı?

Anne sütü,bir annenin bebeğine verebileceği en faydalı besindir.Anne sütünün bağışıklık sistemi başta olmak üzere bebeğin bedensel ve zihinsel gelişimine çok büyük katkıları vardır.Dünya sağlık örgütü ilk 6 ay bebeğin sadece anne sütüyle beslenmesi gerektiğini vurguluyor.



Bebek,anne sütüyle birlikte sadece açlığını gidermiyor,psikolojik olarak da kendini güvende ve huzurlu hissediyor.Annenin bebekle en kuvvetli bağları da emme sırasında oluşuyor.

6 aydan sonra anne sütüyle birlikte bebeklere ek gıda veri!meye başlanıyor. 8. ve 9. aylar da artık emme sıklığı giderek azalıyor ve süresi de kısalıyor.

Bebeğin sütten ne zaman kesilmesi gerektiği her anne ve bebek için farklıdır aslında. Her şeyden önce bebeğin bu duruma hazır olması lazım. Bebeğin hasta olduğu ve diş çıkardığı bir döneme denk gelmemesi gerekir.




Yine sütten keserken dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da bebeği sütden bir anda değil kademeli olarak kesmek gerekir. Gerek gece gerekse gündüz emme sıklığını azaltmak lazım. Uzmanlara göre bebeği 18-24 ay aralığında sütten kesmek uygundur.

Bebeği sütten keserken genelde 2 yöntem uygulanır.Birincisi anne ğöğsüne salça,acı biber gibi şeyler sürerek memenin görüntüsünü,tadını değiştirerek bebeği memeden uzaklaştırır.

Diğer bir yöntemde ise anne bebeğini bir kaç gün babaannesi ya da annesine bırakmak suretiyle bebeğin memeyi unutmasını sağlar.

Hangi yöntem uygulanırsa uygulansın önemli olan doğru zamanda kararlı bir tutum sergilenmesi.

27 Mayıs 2015 Çarşamba

Vücudunuzdan ödem atıcı besinler


Vücutta ihtiyaçtan fazla su birikmesine ödem denir. Beslenme şeklinizi değiştirip,doğru besinlerle beslenirseniz hem ödemlerinizden hem de fazla kilolarınızdan kurtulmuş olacaksınız.İşte vücuttan ödemi atan besinler

1-Yoğurt

2-Lif yönünden zengin olan ananas

3-Kivi

4-Bol su içmek

5-Mısır püskülü,ısırgan otu,kiraz sapı,maydanoz sapı,tarçın,defne yaprağı,adaçayı

6- Nar

Beslenme düzeninizle birlikte spor yapıp,tuzu azaltırsanız vücudunuzdaki şişkinliklerden kurtulmuş olacaksınız.




Evde doğal bulaşık makinesi deterjanı yapımı


Marketten aldığımız ve bir sürü kimyasalı içinde barındıran bulaşık makinesi deterjanlarını az malzemeyle ve pratik bir şekilde de evde hazırlayabilirsiniz.




Ekoloji uzmanı Erkan Şamcının hazırladığı deterjan tarifinin malzemeleri şöyle:

1 yemek kaşığı karbonat
1 tutam limon tuzu
Sıcak su

1 kupanın içerisinde karbonat ile limon tuzunu sıcak su ile karıştırın. Karışımı bulaşık makinenizin içerisindeki bulaşıkların üzerine rastgele dökün.


Ayrıca makinenizin parlatıcı bölümüne sirke,çatal kaşık bölümüne de yarım limon yerleştirin. Limon ve sirke bulaşıklarınızın parlamasına yardımcı olacaktır.

Bu tarifle doğal ve kimyasallardan arınmış deterjan elde etmiş olacaksınız.

26 Mayıs 2015 Salı

Tencere keki


Tencerede sadece yemek pişmiyor,lezzetli kekler de pişiyor. İşte basitçe hazırlayabileceğiniz bir kek tarifi veriyorum.





Malzemeler

2 adet yumurta
1su bardağı tozşeker
1 çay bardağı süt
2 yemek kaşığı kakao
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
2 çay bardağı un
Isıya dayanıklı fincan

Yapılışı

Yumurtayla toz şekeri iyice çırpalım.Daha sonra sırasıyla sütü,kakaoyu,vanilyayı,kabartma tozunu ve unu ekleyelim.

Hazırladığımız karışımı yağladığımız fincan kaplarına koyuyoruz.Fincanları büyük bir tencereye yerleştiriyoruz. Tencereyi yarısına kadar suyla dolduruyoruz. Su kaynamaya başlayınca kekleri 20 dakika pişirelim. Tencerenin kapağını kapatmayı unutmayalım.

Kekleri biraz dinlendirdikten sonra servis edebilirsiniz.




25 Mayıs 2015 Pazartesi

Fincanda Kadayıf Tatlısı


Onbir ayın sultanı Ramazan ayı yaklaştı. Zaman zaman sizinle Ramazan sofralarınızı süsleyecek hafif ve bir okadar da lezzetli tatlı tarifleri paylaşacağım.Bu tariflerden biri de fincanda kadayıf tatlısı.



Malzemeler

250 gr kadayıf
Yarım su bardağı ceviz
150 gr tereyağı

Şerbeti

1.5su bardağı şeker
2 su bardağı toz şeker
Limon suyu

Kadayıf fincana bastırılarak yerleştirilir.Üzerine ceviz konan kadayıf tekrar ikinci kez bastırılarak yerleştirilir.Fincan,fırın kabına ters çevirilerek kadayıf topları oluşturulur. Daha sonra tereyağ eritilerek kadayıf toplarının üzerine gezdirilir.
 Lezzetli tatlımız 170 derece fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirilir.

Şerbet içinde şeker ve su tencereye alınarak 10 dakika kaynatılır.Daha sonra limon suyu eklenen şerbet 20 dk daha kaynatılır.

Son olarak da hazırlanan şerbet soğumuş kadayıfın üzerine gezdirilir.Dilerseniz üzerine kaymak koyabilirsiniz.

Tezgahları Çin malları istila ediyor


Türk piyasası adeta çin mallarının istilasına uğradı. Elinizi nereye atsanız muhakkak bir çin malına değiyor. Elektronikten,oyuncağa,ayakkabıdan kozmetiğe kadar geniş bir yelpazede Çin mallarını görmeniz mümkün.

Pazar tezgahları,alışveriş merkezindeki dükkanlar, hatta internet siteleri... Hatta diyorum çünki Türkiye'nin en ucuz toptan çarşısı diye Çin mallarının satıldığı bir internet sitesi açılmış. Aslında onlar için yer farketmiyor,sadece ticaretin döndüğü bir alan olsun yeter.



Bizde halk olarak Çin mallarını sevdik.Ne de olsa ucuz! Tabi bir malın ucuz olması onu ne kadar kaliteli kılıyor orası tartışılır tabi.

Madalyonun bir diğer yüzü de Çin'in önlenemez yükselişi.Ürünlerini bir çok ülkeye ucuz işçilikle ithal eden Çin ekonomi devi haline geldi.

Geçtiğimiz aylarda hatırlayacaksınız Çinden getirilen ayakkabıların kanser yaptığı ortaya çıktı.Gümrük Bakanlığıda kanser yapan ayakkabıların toplatılmasına karar verdi.Bunlar fark edilenler ya fark edilemeyenler...Türkiye bu olay üzerine Çinle yaptığı ayakkabı ithalatını %28 oranında azalttı.



Görünen o ki Çin malları furyası bir süre daha sürecek. Burada yetkililere büyük iş düşüyor.Büyük bir titizlikle gerekli kontrolleri yaptıktan sonra Çinden gelen ürünlerin ülkemize girişine izin vermeleri gerekiyor.

24 Mayıs 2015 Pazar

Gülsuyu ile sivilcelerinizi yok edin


Hemen hepimiz belli dönemlerde sivilcelerle uğraşmak zorunda kalırız.Cilt güzelliğimize gölge düşüren sivilcelerden doğal bir ürün olan gülsuyu sayesinde kurtulabilirsiniz.



Cildi nemlendirme ve temizleme özelliğine sahip gülsuyunu temiz bir pamuğa döküp yüzünüzü silerseniz sivilcelerinizin kuruduğunu bir süre sonra da kaybolduğunu göreceksiniz.



Gülsuyuyla makyajınızı da temizleyebilirsiniz. Her cilt tipi için kullanılan gülsuyu,yağlı ciltlerde nem dengesini sağlar,kuru ciltlerde ise cildi nemlendirir.

23 Mayıs 2015 Cumartesi

Tuvalete Merhaba Eğitimi





Bir tuvalet kağıdı firmasının sponsorluğunda Türkiyeyi gezerek anneleri tuvalet eğitimi konusunda bilgilendiren Çocuk Psikiyatrisi Prof. Dr. Bengi Semerci 23-24 Mayıs tarihleri arasında Ankara Forum AVM' de olacak.


Etkinlik kapsamında 1-4 yaş arasında çocuğu bulunan annelere tuvalet eğitimi verilecek.


Kremalı kayısı tatlısı


Bugün sizlerle yapımı çok kolay, tadı da çok lezzetli olan bir tatlı tarifi paylaşacağım.




Malzemeler

250 gr kuru kayısı
2 su bardağı su
1 çay bardağı toz şeker
1 su bardağı ceviz

Kreması İçin

1 su bardağı soğuk süt
Toz krem şanti

Yapılışı

Kayısıları iyice yıkayın. Daha sonra kayısıları 2 subardağı suyun içerisinde 1 gün bekletin.

Ertesi gün kayısıların suyunu ayrı bir tencereye alın ve üzerine toz şekeri ilave ederek ocağın altını açın. Kaynayan suya kayısıları koyun. Kayısılar suyunu çekinceye kadar pişirin. Pişen kayısıları tabağa alın ve soğumasını bekleyin. Soğuyan kayısıların arasına sütle hazırladığınız krem şantiyi ve cevizi koyun. Dilerseniz üzerlerine toz antep fıstığı da serpebilirsiniz.

Afiyet olsun.

22 Mayıs 2015 Cuma

Bayram gelenekleri yaşatılmıyor



İslam dininde kutsal sayılan günlerden biridir bayram günleri.Bu özel günde bütün aile bireyleri bir araya gelir, kalabalık bayram sofraları kurulur, akrabalarla bayramlaşılır. Kısacası bayram özüne uygun yaşatılırdı. Yaşatılırdı diyorum çünkü günümüzde bu geleneği sürdüren aile sayısı gittikçe azalmaya başladı.


Bayram denilince günümüzde artık çoğu insanın aklına tatil geliyor. Özellikle de büyük kentlerde bayram tatilinin uzunluğuna göre yurt içi ya da yurt dışı tatil planları yapılıyor. Bayramlarda aile ziyaretlerinden öte tatil programları yapmaya başladık. Anne baba eli öpme,akraba ziyaretleri artık geri planda kalır hale geldi.

Konunun dramatik bir diğer yanı ise artık birbirimizin bayramını telefonla konuşarak değil,mesaj yazarak kutlar hale geldik. Yani akrabalık bağlarımızı da teknolojiye kurban verdik.

Bu kutsal günlerdir aslında bizi bir arada tutan, kaynaştıran.El öpmezsek,birbirimizle bayramlaşmazsak aile olarak nasıl bütünleşeceğiz?Dahası çocuklarımız akrabalarını nasıl tanıyacak? Birbirimizden kopmadan akrabalık ilişkilerimizi nasıl sürdüreceğiz?

Hepimiz  özümüze,değerlerimize sahip çıkalım. Sahip çıkalım ki millet olarak ayakta kalabilim,kültürel erozyona uğramayalım. Bayramı bayram gibi yaşayıp,çocuklarımıza da yaşattırırsak onlara da geleneklerine sahip çıkmaları konusunda güzel bir örnek teşkil ederiz.


Tükenmez kalem lekesinden sirkeyle kurtulun


Kıyafetlerimize özellikle de  gömleğimize bulaşan tükenmez kalem lekesi zor çıkan lekelerden biridir. İnatçı lekeden sirke yardımıyla kurtulabilirsiniz.



Temiz bir süngere ya da beze sirkeyi  döküp gömleğinizin lekeli kısmına sürün. Daha sonra da gömleğinizi makineye atın.Bu şekilde lekenin büyük ölçüde gittiğini göreceksiniz.

Bu işlemden fayda sağlayabilmek için lekenin gömleğinizde çok fazla kurumaması gerekiyor.

Sodayla cildinizi canlandırın!




Çoğu kadın yüzünün yorgun ve parlak görünmediğinden şikayet eder. Cildinizi canlılığa kavuşturacak mucizevi formül soda'da yatıyor. Yemek sonrası sindirimi hızlandırsın diye içtiğimiz sodanın cildimize güzellik kattığını biliyor muydunuz?



Sodayı cildinize uygularken buz haline getirmeniz işinizi daha kolaylaştıracak. Gazı kaçmış sodayı buz kalıplarına dökün ve dondurun. Buz haline gelmiş sodayı da sabah akşam cildinize sürün.Böylelikle cildinizin daha parlak ve canlı bie görünüme kavuştuğunu göreceksiniz.


21 Mayıs 2015 Perşembe

Anne sütünü arttıran mucizevi ot!!!



Anne sütü bir annenin bebeğine verebileceği en değerli besin kaynağıdır. Ama bazı durumlarda yeni doğum yapmış annenin sütü hemen gelmeyebilir ya da az gelebilir.Sütün giderek artması için yenilecek besinlerden belki de en önemlisi dereotu.



Bol bol tüketildiği zaman dereotu anne sütünü arttırmaktadır.Dereotu,anne sütünü arttırdığı gibi çok iyi bir gaz çıkarıcı olduğu için bebeklerin gazınının çıkmasına da yardımcı olur.



Yine dereotu uyku sorunu olan bebeklerin bu sorununun giderilmesinde de oldukça etkilidir.

Kalsiyum deposu olana bu mucizevi bitki magnezyum ve fosfor yönünden de oldukça zengindir.


Çocuklarımız neden asosyalleşiyor?



Modern dünyayla birlikte artık gitgide içine kapalı bir toplum haline gelmeye başladık.  Gelişen teknoloji herşeye erişimi kolay haline getirmesine karşı sosyal bağlarımızı da aynı hızla zayıflattı. Bu durum sadece bizi değil çocuklarımızı da etkiler hale geldi.

Önceden türk toplumunda geniş aileler yaygındı. Baba,anne,çocuk,babaanne,dede belki amcalar,halalar... Oldukça kalabalık ailelerde dünyaya gelen çocukların sosyal ilişkileri daha kuvvetli oluyordu. Dil gelişimleri,diğer insanlarla kurdukları iletişim,yeni girdikleri ortama adepte olmaları çekirdek ailelerde yaşayan çocuklara göre daha hızlı oluyordu.



Şimdilerde ise kent yaşamı bizlerin olduğu kadar çocuklarımızın da dünyasını daralttı. Yüksek katlı apartmanlarda yaşayan çocuklar sosyalleşme adına kırsalda yaşayan çocuklara nazaran daha geride kaldı. Akrabalık ilişkilerine,yeşil alana,oyun bahçelerine hasret kalan çocuklar kendi içine dönmeye başladı.


Çocuklarımızın iyi bir bakıcının elinde büyümesi ya da iyi bir kreşe gitmesi unutmayalım ki onu manevi açıdan hiç bir zaman doyurmayacaktır. Çocuklarımız bu doygunluğa anne ve babanın sevgisiyle ulaşacaktır.

Çocuklarımızın bir diğer asosyalleşme nedenleri de teknolojik araçlar. Daha küçük yaştan itibaren televizyon,internet ve cep tefonuyla tanışan çocuklar bu sayede çocukluklarını yaşayamaz hale geldi. Küçük yaştan itibaren anne ve  babaları tarafından televizyona,internete mahkum edilen çocuklar bu şekilde zamanlarının büyük bir kısmını verimsiz şekilde geçirir oldu.Bir süre sonra da anne,baba ve çocuk arasındaki iletişim en asgari düzeye düşmeye başladı.



Burada biz ebevynlere düşen bazı görevler var.İlk önce sizin anne baba olarak   televizyonun ve internetin hayatınızda büyük bir yer kaplamamasına izin vermemeniz gerekiyor. Çünkü çocuk sizi kendine model olarak alıyor.

Diğer bir husus ise çocuklarımızla kaliteli zaman geçirmesi konusu.Bundan kastım çocuklarınızla oyun oynayın,boyama yapın,parka gidin. Unutmayın ki çocuklarımızla ne kadar çok zaman geçirip,ilgilenirsek onların kişilikleri de o kadar sağlam olacaktır.



20 Mayıs 2015 Çarşamba

Saç ve kaş uzatan doğal besin;sarmısak




Sarmısak....



Adını duyduğunuzda belki bazılarınız yüzünü buruşturuyor olabilir. Ama doğal antibiyok olarak bilinen sarmısak kalp ve damar yolu hastalıkları ve kanser başta olmak üzere bir çok hastalığa iyi geliyor.

Faydaları saymakla bitmeyen sarmısağın kadınların güzelliğine güzellik kattığını biliyor muydunuz? Sarmısak zayıflayan saçları güçlendiriyor, saçlardaki kırıkları azaltıyor ve saçlarınızı canlandırıyor.

Eğer sarmısağı direk saçınıza sürmek istemiyorsanız aktarlarda satılan sarmısak yağlarından da kullanabilirsiniz.

Sarmısağın güzelliğinize bir diğer katkısı da seyrek kaşlarınızı sıklaştırması.Sarmısağı düzenli olarak kaşlarınıza sürdüğünüzde kaşlarınızın çoğaldığını göreceksiniz.









Seçim mi geçim mi?



7 haziran genel seçimlerine az bir süre kaldı. Partiler daha fazla seçmenden oy toplayabilmek için yarış içindeler.

Vaatler, renkli kampanyalar, mitingler...



Seçim süreci bayağı eğlenceli geçiyor,tabi liderlerin birbirlerine ettikleri hakaretleri saymazsak. Ben yazımda tabiki  herhangi bir partinin propagandasını yapmayacağım size. Öyle bir niyetimde yok zaten. Beni de diğer milyonlarca insan gibi ilgilendiren husus cebime giren ve cebimde çıkan para.

Merkez bankasındaki para rezervi,ithalat-ihracat, bütçe fazlası gibi bir sürü ekonomik terimden ziyade beni ilgilendiren konu,pazara,markete gittiğimde cebimdeki para hemen eriyor mu yoksa gitgide alım gücüm yükseliyor mu?

Aslında halkın ekonomisi ülkenin ekonomisi demek...




Halkın öncelikli hesabının cüzdanı olduğunu bilen siyasilerde dikkat ederseniz hep ekonomik vaatlerle bizleri etkilemeye çalışıyorlar. Ne kadar çok ekonomik vaat o kadar çok oy!!!! Seçimi kim kazanırsa kazansın biz halk olarak her zaman refah içinde yani bir diğer deyişle  ayın sonunu nasıl getireceğiz karmaşasından kurtularak yaşamak istiyoruz.

Keşke ekonomimizi seçimden seçime düşünmeseler, bizim yani halkın menfaatini hep el üstünde tutsalar diye de içimden geçirmiyor değilim hani. Hayatımızın merkezinde olan ve sürekli düşündüğümüz para pul konularıyla artık daha fazla sizi yormayım.Umarım herkes büyüklerimizin tabiriyle kimseye muhtaç olmadan  istediği refah seviyesinde yaşar.



19 Mayıs 2015 Salı

Cilt lekelerine karşı etkili 2 formül



Hemen hemen çoğumuz yılın belirli dönemlerinde cilt lekeleriyle savaşır hale geliyoruz.Özellikle hamilelik sürecinde ve yazın güneş ışığına maruz kaldığımız zaman çıkan lekeler bizi bayağı uğraştırıyor.



Güzelliğimize gölge düşüren  bu lekelere karşı 2 formülüm var...

Birinci formülümde  1 kahve fincanı çökelek,1 çay kaşığı karbonat,1 çay kaşığı limon suyu ile 1 çay kaşığı greyfurt suyunu karıştırıp cildimize sürüyoruz. Karışımı cildimizde yarım saat beklettikten sonra ovalayarak çıkartıyoruz. Bu maskeyi haftada bir kere yapmanızda fayda var.

Çökelek yerine suyundan tamamen arındırdığınız süzülmüş yoğurtla da bu karışımı hazırlayabilirsiniz.



Bir diğer formülde ise bir avuç soya fasulyesini 2 bardak suyla 20 dakika kaynatın. Rengi kırmızıya dönen o suyu günde 5-6 kere lekelere sürün.

Doğum çantasının olmazsa olmaz 10 eşyası


9 ayın geçmesini ve yavrunuzu kucağınıza almayı büyük bir sabırsızlıkla beklediniz. Ve nihayet beklenen gün geldi...

 Sancılarınız başladı ve hastaneye gidiyorsunuz.Peki hastaneye gitmeden doğum çantanızdaki tüm eksikliklerinizi tamamladınız mı? Hastanede işinize yarayacak her şeyi yanınıza aldınız mı?

Bende bugün ki yazımı bu konuya ayırdım. Size fikir verebileceğimi inandığım yazımda doğum çantasının olmazsa olmaz malzemelerinden bahsedeceğim.



1- Bebek bezi

2-Bebeğin altını temizlemek için yenidoğan ıslak mendili

3- Hastane çıkışı

4- Gecelik

5-Terlik(Yanınızda kalan refakatçi için de almayı unutmayın)

6-Havlu kağıt

7-Hasta bezi

8-Fotoğraf makinesi( Yavrunuzun ilk düunyaya geldikten sonraki anınızı ölümsüzleştirmek için bu çantanızın olnazsa olmazı bence)


9- Makyaj malzemesi

10-Hastane çıkışı evinize giderken giyeceğiniz yedek kıyafetiniz

Son bir not bebeğinizin  sabırsızlık yapıp gününden önce gelme ihtimaline karşı çantanızı doğumdan 1 ay önceden hazırlamanızda fayda var.


18 Mayıs 2015 Pazartesi

<div style="width: 125px !important;height: 80px !important;"><div style="display: block;"><a href="http://yazarkafe.hurriyet.com.tr" class="BoomadsButtonLink143" target="_blank"><img src="http://widget.boomads.com/images/bumerangWidget/bumerang-yazarkafe-yazarlari-12580-square.gif" alt="Bumerang - Yazarkafe"/></a></div></div><script type="text/javascript">
boomads_widget_client = "e4d4aa55826441328d99ad0808858372";
boomads_widget_id = "143";
boomads_widget_width = "0";
boomads_widget_height = "0";
boomads_widget_trackingparameter = "http://yazarkafe.hurriyet.com.tr";
</script><script type="text/javascript" src="http://widget.boomads.com/scripts/widget.js"></script>

15 dakikada peynirli krep ruloları


Kahvaltı sofralarınıza lezzet katacak ve 15 dakikada hazırlanacak çok basit bir krep tarifi veriyorum.




Malzemeler

100 gr beyaz peynir
1 çay bardağı kaşar peynir
maydonoz

Krep için

1.5 su bardağı un
4 adet yumurta
1 su bardağı süt
2 çorba kaşığı sıvıyağ
tuz

Krep hamurunu hazırlamak için derince bir kaba unu,yumurtayı,sütü,sıvıyağı ve tuzu koyup karıştırın. Teflon tavayı hafifçe yağlayıp krep hamurundan yarım kepçe kadar dökün.Hamurları çevirerek arkalı önlü kızartın. Daha sonra krepleri düz bir zemine alıp peynirli maydonozlu karışımı içine bir miktar koyup rulo şeklinde sarın.Krepleri dilimleyip hafif yağlanmış tepsiye dizin. Üzerlerine kaşar peynirlerini serpip 200 derecelik fırında peynirler erinceye kadar pişirin.

Pazartesi sendromuyla başetmenin 5 yolu



Pazartesi sendromu!!!!

Hemen hepimiz duymuşuzdur bu sendromun adını. Tabi bu duruma sendrom demek gerekirse. Yeni umutlarla başladığımız güzel haftanın ilk gününe negatif yaftalamalarda bulunulmaması taraftarıyım.Ama madem böyle bir kavram ortaya çıkmış,bende bu olumsuzluğu yaşayanlara ışık tutacak bazı ipuçları sunacağım.

1-Hafta sonunuzu kendinize ayırın.Sizi rahatlatacak ve yapmak istediğiniz hobilerinizi önceden belirleyin ve hafta sonu yapmaya çalışın.

2-Açık havada en az yarım saat yürüyüş yapmanızı öneririm.

3-Pazar gecesi çok geç uyumayın.Pazartesi gününe uykunuzu almış bir şekilde dinç olarak uyanın.

4-Eğer mecbur değilseniz sevdiğiniz işi yapın.Çünkü sevmediğiniz bir işi yaparsanız iş yerine giderken ayaklarınız geri geri gidecektir.

5- Her zaman kendinizden daha kötü durumda olan insanları düşünün. Genç nüfusun yaklaşık %20'sinin işsiz olduğu ülkemizde bir iş sahibi olduğunuz için şükretmelisiniz.


Ben bu olumlamaları yaparak haftaya başlıyorum. Umarım yazdıklarım hafta başında işe gitmekte zorlananlara yön gösterir.

17 Mayıs 2015 Pazar

Hafta sonunuzu renklendirecek 3 etkinlik


Ankara'da bu pazar size hoş vakit geçirtecek 3 etkinlik paylaşacağım.




-Çırağan Türkü Sarayı Arzu Şahin konseri

-Tepe Prime Avenue Bahara Merhaba Partisi

-Bis Dİne Live  Cem Aksel Trio.Feat Cansu Tanrıkulu

Tahammülsüz bir toplum mu olduk?



En son ne zaman birine yolda yürürken selam vererek geçtiniz ya da parkta sizin gibi çocuğunu oyun oynamaya getiren biriyle ne zaman hoşsohbet yaptınız?

Eğer bu iki soruya da verecek bir cevabınız yoksa aslında yanlız da değilsiniz. Etrafınızda sizin gibi düşünen ya da davranan bir sürü kişi var.O yüzden bugün çağımızın sorunu haline gelen tahammülsüzlüğü konu alacağım.





Hafta sonu keyif kahvaltım sırasında elime aldığım bir gazete bütün keyfimi kaçırdı aslında. Hiç adetim değildir gazetelerin 3.sayfasını okumak ama gayriihtiyari gözüm takıldı.

Yolda yürüyen bir genç yine yolda yürüyen ve kendisine yan gözle baktığını düşündüğü başka bir genci bıçaklayarak öldürmüş!!!

Yine hatırlayacaksınız ulusal medyaya da haber olmuştu geçtiğimiz aylarda İstanbulda bir esnaf iş yerinin camına kar topu geldi diye bir gazeteciyi öldürmüştü.

Ne oluyor,nedir bu şiddet ve öfke hali? Neden bu kadar tahammülsüzüz?

Biz hoşgörüyü yaşam biçimi haline getiren Mevlanayı,yine temellerinde farklı dinlerden olanların bile saygıyla karşılandığı yüce dinimizi kendimize rehber edinmemiş miydik?

Bence bu sorulara verilebilecek tek bir yanıt var.O da sevgisizlik...

Biz gitgide sevgisiz bir toplum haline geldik.

Karının kocaya,evladın anneye,arkadaşların birbirine çoğu zaman şiddet ve öfke dolu konuşmalardan başka söyleyecek sõzü kalmıyor. Belki toplum içinde kabul görmeme,geçim sıkıntısı,farklı bakış açıları,kuşak çatışmaları bu şiddet halini tetikliyor olabilir ama yine de  ne olursa olsun birbirimize hiç bir zaman nefretle yaklaşmamalıyız.

Sorunun çözümünün bu kadar kolay ve sihirli bir kelimeye (sevgiye) dayandığı bir durumda ilişkilerimizi kolayca yıpratmayalım.

Sevgisiz bir insan ve sevgisiz bir toplum olmayalım...


16 Mayıs 2015 Cumartesi

Bulaşık Makinesinde Turşu


Belki inanılması güç ama. Bu paylaşacağım bilgi kısa zamanda turşu yapmak isteyenlerin ve hamilelerin işine çok yarayacak.



Malzemeler


Salatalık(isteğe göre havuç veya fasülye de olabilir)
2 yemek kaşığı tuz
2 su bardağı su
1 çay bardağı üzüm sirkesi
1 tatlı kaşığı limon tuzu
5 adet sarmısak

Salatalığı  ve sarmısağı cam kavanoza yerleştirin.Ayrı bir yerde sirke,su ve tuzu karıştırıp kavanoza dökün. Salatalıkların úzerini kapatacak kadar su olsun.Daha sonra limon tuzunu atın.Kavanozun ağzını sıkıca kapatıp ters çevirin.

Bulaşık makinesine kavanozu ters çevirerek koyun ve yüksek dereceli programda yıkayın.

Afuyet olsun...

Mucizem...Gökçe Sena


Bugünlük keyif yazımı hayatımın anlamı canım kızım Gökçe Sena'ya ayırdım.Aslında sadece bugünlük değil hamilelik sürecimi ve sonrasında yaşadıklarımı belli aralıklarla sizlerle paylaşmak istiyorum.



Evlat sahibi olmak bir anne ve babanın hayatta isteyebileceği en güzel ve en tarifsiz duygu.Allah'ın izniyle ben de bu duyguyu yaşayanlardanım.Zorlu bir sürecin ardından anne olacağımın haberini arkadaşım Merveyle birlikte aldık.Aynı anda hamile kaldığımızı öğrenmiştik.Mutluluğumu ilk onunla sonra da eşimle paylaştım.

Karnınızda taşıdığınız Allah'ın mucizesiyle aslında annelik duygusuyla da yavaş yavaş tanışmış oluyorsunuz. Artık tek başınıza değilsiniz.Aynı bedende iki cansınız...

Kızım hamileliğim boyunca beni hiç zorlamadı. Zorlasaydı da ne fark ederdi ki onun dünyaya gelebilmesi için bütün sıkıntıları çekmeye razıydım. O kutsal vasıfa  cennetin ayaklarımın altına serildiği annelik vasfına kavuşabilmek için haftaları hatta günleri sayar hale geldim.

O ilk tekmeği karnımda hissettiğim,ultrasondaki ilk kalp atışlarımı duyduğum an ise ben ben olmaktan çıkmıştım adeta bir duygu patlaması yaşıyordum.İçimde dünyadaki bütün zenginliklerden öte bir zenginlik taşıdığıma inanmıştım artık.Ben yemek yediğim zaman karnı doyan ben huzurlu olduğumda mutlu olan bu küçük mucize tam da yaşamımın merkezine oturmuştu.Ve heyecanla kucağıma alacağım anı bekliyordum.

Duygularımı kolay kolay dışarıya vuramayan ben artık kızımı her düşündüğümde,her hissettiğimde ağlar hale geldim. Bir çok anne adayı gibi duygularımı dizginleyemiyordum.

İşte canımın içinin daha doğmadan bana yaşattığı duyguların bir kısmı böyle.
Aslında kızımla ilgili sizlerle paylaşmak istediğim o kadar çok sevgi sözcüğüm var ki,ama cümlelerime bu günlük bir nokta koyuyorum.Herkese evlatlarıyla birlikte geçireceği güzel bir ömür diliyorum.

15 Mayıs 2015 Cuma

Havuçlu Mozaik Tarifi

 Malzemeler

500 gr rendelenmiş havuç
Yarım su bardağı toz şeker
25 adet bisküvi
75 gr margarin
1 çay bardağı ceviz
1 poşet vanilya
1 portakal kabuğu rendesi
1 poşet krem şanti

Yapılışı


Rendelenmiş havucu şeker ile kısık ateşte suyunu çekinceye kadar pişirelim.Ocaktan alıp içerisine biskúvileri,margarini,cevizi,vanilyayı ve portakal kabuğu rendesini ilave edip karıştıralım.Soğuk sütle hazırladığımız krem şantiyi de bu karışıma ilave edelim.Karışımı streç film üzerine dökerek rulo haline getirip bir gece buzdolabında bekletelim.

Tüp Bebek Merkezi Sayısındaki Rekor Artış


Ben eşimin işi gereği şu anda Ankara'da ikamet ediyorum.Üniversite yıllarımı da geçirdiğim bu güzel şehir her geçen yıl hızla gelişiyor.Yüksek ve betonarme binaların  arttığı başkentimizde artık kafamı nereye çevirsem bir tüp bebek merkezine rastlar hale geldim.Peki her yerde mantar gibi çoğalan bu merkezlerin sayısı son yıllarda neden bu kadar arttı,gerçekten kadın ve erkeklerimiz arasında kısırlık bu kadar yaygın mı? Bu soruların cevabı için sizler için küçük bir araştırma yaptım.

Stres,,hormonlu besinler ve tabiatın bozulan dengesi...Bu faktörler çiftlerin bebek sahibi olmasını zorlaştırmaktadır.Son yapılan araştırmalar da Türkiye'de yaklaşık 2.5 milyon çiftin çocuk sahibi olamadığı ya da olmakta zorlandığını gösteriyor. Yine özellikle büyük şehirlerde yaşayan kadınlar kariyer yapayım derken çocuk sahibi olmak için uzmanların belirlediği ideal yaş olan 35 yaş sınırını geçirmektedir.Hal böyle olunca da çiftler soluğu tüp bebek merkezlerinde almaya başladı.

Verilere göre Türkiye tüp bebek uygulaması gerçekleştirilen ülkeler sıralamasında Avrupa'da ilk beş,dünyada da  ilk yedi içerisinde yer alıyor.

Bu hızla artan uygulamanın maliyeti ise 3500-5000 lira arasında değişiyor.Anne ve baba adaylarının bazısı bu maliyeti karşıilamak için bankadan kredi bile çekiyor.Burada tüp bebek merkezlerinde görev yapan uzman doktorların dikkat etmesi gereken husus ise bütün hayatını bebek sahibi olmaya adayan çiftlere tüp bebek tedavisine geçilmeden önce diğer tedavi süreçlerini tamamlamaları  konusunda gerekli uyarılarda bulunmak. Bazı doktorların sadece ticari kazanç sağlayıp isimlerini duyurma adına insanları maddi ve manevi yönde tüketmemeleri gerekmektedir.

14 Mayıs 2015 Perşembe

Televizyonun çocuk üzerindeki olumsuz etkisi

Günümüz çocukları hiç kuşkusuz teknolojiyle beraber büyüyor.Geçmiş yıllara göre her yönden daha donanımlı yetişen çocuklarımız bir yandan da bir çok tehlikeyle karşı karşıya kalıyor.

0-6 yaş arası çocuklar hayalle gerçeği tam olarak algılayamadıklarından dolayı televizyonda izlediği her şeyi gerçek sanmaktadır.Bu da televizyonun çocuk için bir tehlike yaratacağına işaret ediyor.

Aynı zamanda bu yaş grubu çocuklarında çok büyük öğrenme hızı ve kapasitesi vardır.Çocuk bu öğrenme kapasitesini günlük yaşantılarıyla ve oyunla elde eder.Sosyal yaşantıyı ise arkadaşlarıyla birlikte oyun oynayarak kazanır. Tv karşısında uzun saat geçiren çocuklar bu etkinliklerden zevk almamaya başlar.

Bunun yanı sıra televizyon programlarının içeriği de çocuk için çok önemlidir. Yapılan araştırmalar şiddet içerikli programların çocukları saldırgan davranışlarda bulunmaya ittiğini gösteriyor.Yine çocuk tvde gördüğü boğma,dövüş ve öldürme sahnelerinden korkarak içine kapanabilir.

Bu yüzden biz ebevynlere düşen görev çocuklarımızın televizyonu kontrollü ve belirli bir zaman diliminde izlemesini sağlamak.Topluma sağlıklı bireyler yetiştirmek her anne babanın birinci derecede görevi olmalı.


Mİraç Kandili


Hz.Muhammed Miraç gecesi Cenab-ı Hakkın daveti üzerine semaya,yüce alemlere ve ilahi huzura yükseldi.Beş vakit namaz bu gece farz kılındı,Allah'a şirk koşmayanların cennete gireceğinin müjdeside yine bu gece verildi.

Bütün İslam aleminin kandili mübarek olsun.

Pamuk Prenses Tatlısı


Malzemer

Bebek Bisküvisi,Süt,Krem Şanti,Çikolata sosu

Yapılışı


30 adet bebek bisküvisini borcam bir kaba sıralayın.1 poşet çikolata sosu 2.5 su bardağı ile tarifine göre pişirin.Ocaktan alarak kabuk tutmaması için 5 dakika bekletin.DAha sonra bisküvilerin üzerine dökün ve soğutun.Krem şantiyi soğuk sütle tarifine göre hazırlayın ve çikolata sosun üzerine yayın.Buzdolabında 3-4 saat beklettikten sonra üzerine kakao serperek servis yapın.

Şimdiden afiyet olsun.Malzemelerinden ve yapılışından da anlayacağınız gibi çok pratik bir tatlı.Eşim ve ben bu tatlıya bayılıyoruz.Denemenizi tavsiye ederim.

Benim günlügüm

Herkese Merhabalar...


Adım Özlem.Bugün oluşturduğum blogger sayfamla aranıza katıldım.Amacım her gün paylaşacağım bilgilerle sizlere yeni paylaşımlar sağlamak.Bebek bakımından kolay yemek tariflerine pratik bilgilerden gündeme dair konular başta olmak üzere geniş yelpazede bir çok konu hakkında görüş ve öneriler sunacağım.  

Takip eden herkese şimdiden teşekkürler.