Etiketler

17 Mayıs 2015 Pazar

Tahammülsüz bir toplum mu olduk?



En son ne zaman birine yolda yürürken selam vererek geçtiniz ya da parkta sizin gibi çocuğunu oyun oynamaya getiren biriyle ne zaman hoşsohbet yaptınız?

Eğer bu iki soruya da verecek bir cevabınız yoksa aslında yanlız da değilsiniz. Etrafınızda sizin gibi düşünen ya da davranan bir sürü kişi var.O yüzden bugün çağımızın sorunu haline gelen tahammülsüzlüğü konu alacağım.





Hafta sonu keyif kahvaltım sırasında elime aldığım bir gazete bütün keyfimi kaçırdı aslında. Hiç adetim değildir gazetelerin 3.sayfasını okumak ama gayriihtiyari gözüm takıldı.

Yolda yürüyen bir genç yine yolda yürüyen ve kendisine yan gözle baktığını düşündüğü başka bir genci bıçaklayarak öldürmüş!!!

Yine hatırlayacaksınız ulusal medyaya da haber olmuştu geçtiğimiz aylarda İstanbulda bir esnaf iş yerinin camına kar topu geldi diye bir gazeteciyi öldürmüştü.

Ne oluyor,nedir bu şiddet ve öfke hali? Neden bu kadar tahammülsüzüz?

Biz hoşgörüyü yaşam biçimi haline getiren Mevlanayı,yine temellerinde farklı dinlerden olanların bile saygıyla karşılandığı yüce dinimizi kendimize rehber edinmemiş miydik?

Bence bu sorulara verilebilecek tek bir yanıt var.O da sevgisizlik...

Biz gitgide sevgisiz bir toplum haline geldik.

Karının kocaya,evladın anneye,arkadaşların birbirine çoğu zaman şiddet ve öfke dolu konuşmalardan başka söyleyecek sõzü kalmıyor. Belki toplum içinde kabul görmeme,geçim sıkıntısı,farklı bakış açıları,kuşak çatışmaları bu şiddet halini tetikliyor olabilir ama yine de  ne olursa olsun birbirimize hiç bir zaman nefretle yaklaşmamalıyız.

Sorunun çözümünün bu kadar kolay ve sihirli bir kelimeye (sevgiye) dayandığı bir durumda ilişkilerimizi kolayca yıpratmayalım.

Sevgisiz bir insan ve sevgisiz bir toplum olmayalım...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder